Kabuslu gecelere son! - Yaşam Cafe

Kabuslu gecelere son!



Parasomnia hastalarına bilim dünyasından iyi haber var. Uzmanlar, parasomnia olarak isimlendirilen uyku esnasında oluşan uyurgezerlik, diş gıcırdatma, uyku felci, bilinç bulanıklığı, kabuslar, altını ıslatma, gece terörleri, huzursuz bacak sendromu, inleme, sayıklama, yemek yeme, kendine zarar verme gibi davranış bozukluklarına karşı hipnoterapiyi de öneriyor.

Amerikan Uyku Akademisi Resmi Yayını'nda yer alan klinik uyku tedavisi konulu bilimsel makalede, hipnozun, uyurgezerlik ve uyku problemleri üzerinde kullanılması çalışmasının başarıyla sonuçlandığı bildirildi.

BEŞ YIL SÜREN ARAŞTIRMADA %74 BAŞARI
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, uykusunda kabuslarla boğuşan çocukları ve yetişkinleri yakından ilgilendiren araştırma hakkında şu bilgileri verdi:

"Parasomnianın Hipnoz ile Tedavisi Araştırması beş yıl sürdü. Bu çalışmaya 27 yetişkin kabul edildi ve 1-6 seans arası hipnoterapi uygulandı. 6-63 ay arası telefon ile yeniden iletişime geçildi. Tekrar iletişime geçen hastalardan %74'ü, parasomnialarında yüksek ve çok yüksek oranlarda gelişme görüldüğünü bildirdiler. Bu önemli araştırma hipnozun, uyku problemleri üzerinde kullanılması çalışmasının başarıyla ortaya konduğunu ve hipnozun tıpta kullanım alanının daha da genişletildiğini göstermektedir."

HİPNOTERAPİ NASIL YARDIMCI OLABİLİR?
Problemin sebebi her birey için farklılık arz etmekle birlikte, uyku bozukluğu gelişim riskini yükseltmeye sebep olan pek çok durum mevcut. Belirli psikiyatrik bozukluklar, uyku yoksunluğu, çeşitli medikal durumlar ve ilaçlar olduğu kadar, geçmiş travmaların da uyku bozukluklarının altında yatan sebeplerden olduğu düşünülüyor. Birtakım olaylar ile güçlenmiş ve kötüye gitmiş pek çok uyku bozukluğu etkin bir şekilde hipnoterapi ile tedavi edilebiliyor.

UYKU BOZUKLUĞU TÜRLERİ
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, en yaygın görülen uyku bozuklukları ve insanların günlük hayatını etkileyen parasomnialar hakkında şu bilgileri verdi:

Bilinç Bulanıklığı: Konfüzyonel Canlanma, bireylerin bilinçsiz bir durumda kalarak uykudan uyanmalarını ifade eden terimdir. Hastalar emirlere yavaşça tepki verecek ve soruları anlamakta zorluk çekeceklerdir. Genel olarak, bu anlar çok hafiftir ve yalnızca birkaç dakika sürer. Zararsız olmakla birlikte, uyku apnesi ve huzursuz bacak sendromu gibi diğer uyku bozukluklarının tetikleyebileceği uyku rahatsızlıklarına yol açabilir.

Kabus Hastalığı: Kabuslar hareketli ve korkutucu rüyaların, rüya görenin REM uykusu aşamasında canlanmasıdır. Bu rüyalar, yaşamamızın doğal bir parçasıdır ve biz onları kabuslar olarak deneyimleriz. Fakat kimi bireylerin korkutucu rüya deneyimleri endişe verici ve rahatsız edici bir evreye dönüşebilmektedir.

Kabus bozukluklarından şikayetçi olanların kriteri sürekli olarak uykularından uyanmalarıdır. Bir alarm halinde ve detaylı rüya anıları ile birlikte uyanırlar. Bireyler kabuslarını ikinci uyku periyodu içinde de sıklıkla görebilirler.

Kabus problemi gece terörleri ile karıştırılmamalıdır. Gece terörleri, aşırı panik ve kafa karışıklığı nöbetleri ile şekillenen bir durumdur.

Gece Altını Islatma: Uyku anında istemsiz olarak idrar salınımıdır. Diyabet, uyku apnesi ve psikiyatrik bozukluklar gibi tıbbı durumlar, sıklıkla bu duruma katkıda bulunan faktörlerdendir. 7 yaş altı çocuklarda çok daha fazla yaygındır.
Altını ıslatmak aynı zamanda yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. Oldukça rahatsızlık verici ve rahatsız edici olabilir. Şikayet edenlerin çoğu semptomlarını saklama girişiminde bulunur.
Eğer şikayet aniden baş gösterdiyse, tetikleyici olarak hareket eden bir fiziksel travma sebep olmuş olabilir.

Gece Terörü: Gece terörlerinden şikayetçi birey aniden uykusundan panik ve sarsılma durumu ile uyanır. Uyanık görünebilirler ama sıklıkla kafaları karışmış, şaşırmış ve iletişim kurma kapasitesine sahip olmazlar. Gece terörleri pek çok bireyde farklı çeşitlerde ortaya çıkabilirken, onları uyandırmak ve tekrar uykuya yatırmak zor olabilir. Hastalar genelde ertesi sabah, bir önceki geceye dair herhangi bir şey hatırlamazlar.

Huzursuz Bacak Sendromu: Nörolojik bir bozukluktur ve istenmeyen, kontrol edilemeyen bacak hareketlerine sebep olur. Sıklıkla rahatsız bir şekilde çok hareket ettirmekten kaynaklanan bir acı ile sonuçlanır. Semptomlar kişinin rahatlamış bir halde bulunduğu gece saatlerinde ortaya çıkar.
Hastalar uzanırken veya rahatlamaya çalışırken yükselen pek çok acı ve irkilme ile karşılaşabilirler. Uyumak zorlaşabilir. Eğer tedavi edilmeden bırakılırsa, kişinin bıkkınlık hissi ile sonuçlanabilir. Bu bıkkınlık çoğu zaman iş hayatını, ilişkileri ve genel moral durumunu etkiler.

Uyurgezerlik: Uyurgezerlik, bireyin yürümek veya uyku halindeyken evin içinde dolaşması gibi kompleks hareketler serisidir. Genelde sakar, şaşkın ve hatta gözleri açık olacaktır. Uyurgezerlerin, fazla ses çıkarması alışılmış değildir hatta saçma hareketlerde dahi bulunabilirler.

Uyurgezerliğin daha çok birinci veya ikinci uyku döngüsünde, non-REM dönemindeki derin uyku durumunda ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Uyurgezerlik yetişkinlerde de ortaya çıkmasına rağmen, çoğunlukla çocuklar ve ergenlerde görülür. Uzmanlar uyurgezerliğin birinci dereceden ilişkili bir probleme dayandığına inanıyor. Uyurgezerliği etkileyen diğer faktörler uyku yoksunluğu, stres veya zehirlenmeyi de içeriyor.

Fiziksel faktörler de rol oynayabilir. Hamileliğin bazı insanlarda uyurgezerliğin ortaya çıkmasını sağladığı düşünülmektedir. Buna bağlı olarak, kesin tıbbı durumlar travma sonrası stres bozuklukları, panik atak, çoklu kişilik bozukluğu ve reflünün de uyurgezerlik riskini arttırdığı belirtiliyor.

Diş Gıcırdatma: İstemsiz bir şekilde, uyku halindeyken dişlerin gıcırdatılması ve kenetlenmesine verilen addır. Çoğu kez, Parkinson, anksiyete veya depresyon gibi psikiyatrik veya tıbbi bir durumun yan etkisi olarak ortaya çıkar. Tekrar ortaya çıkan diş gıcırdatma ve kenetlenmesi diş hasarı ve çene rahatsızlıklarına sebep olabilir. Uzmanlar aynı zamanda eğlence veren ilaç ve antidepresanlar ile hastalığı oluşturan şartlar arasında bağlantı bulmuşlardır.

Uyku Felci: Bireyler 'karabasan' olarak da bilinen uyku felcinde kendilerini uyku halinde veya uyanıkken hareket edemez halde bulurlar. Uyku uzmanlarına göre, bu durum çoğunlukla uykunun rüya ile bölündüğü REM döneminde ortaya çıkar.

Felç uyuma esnasında normaldir. Vücut rahatlamak için kaslara hormon salgılar. Fakat, eğer rüyanın ortasında aniden uyanılmış ise, bu hormonlar hala aktif durumda olabilir. Zihin bilinç halindedir ancak vücut değildir. Bu etki uzun süreli değildir ve bir dokunuş veya ses ile sonlanabilir, partnerinizin silkmesi veya kişi ile konuşması durumunda. Bozukluk zararsız olmasına rağmen, korkutucu bir deneyim olabilir.

✎ Dileklere kavuşmanın etkili yolunu öğrenmek istiyorsanız tıklayın.

0 Yorumlar