Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz anlatıyor.
İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram olan çapkınlığın sosyal yaşam, çevresel, kültürel ve psikolojik faktörlerden kaynaklanan, çok yönlü bir durum olduğu uzun yıllardır biliniyor. Peki ya çapkınlığın beyin fonksiyonları ile ilişkisini biliyor muydunuz? Beynin merkezinde bulunan D1 (dopamin 1) ve D2 (dopamin 2) reseptörlerinin çalışma şekillerinin kadın-erkek ilişkisinde büyük rol oynadığını belirten Reem Nöroloji Merkezi kurucu ve doktorlarından Mehmet Yavuz, çapkınlık ve beyin fonksiyonları arasındaki bu ilişkiyi bakın nasıl anlatıyor…
Sadakat duygusu için D1 reseptörlerinin iyi çalışması şart
Beynin accumbens merkezinde bulunan D1 ve D2 reseptörlerinin çalışma şekillerinin kadın-erkek ilişkilerinde büyük rol oynadığını belirten Dr. Yavuz, D1 reseptörünün devre dışı kalması ya da iyi çalışmaması durumunda sadakat duygusunda aksama olacağını belirtiyor. Bu reseptörün erkekte de, kadında da sağlıklı çalışmamasının her iki cinste çapkınlık eğilimine yol açacağını sözlerine ekliyor.
“Reseptörler” ile “sadakat” arasındaki bağlantıyı vurgulayan Dr. Yavuz bu durumda “Çapkınlık bir beyin hastalığı mıdır?” sorusu üzerinde durulması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor, “Çok eşli erkeklerde D1 reseptörlerinin aşırı çalıştığını, hovarda, bir kadından diğerine koşan ve sürekli kadın değiştiren erkeklerde ise D1’in aşırı etkisizliğini ifade edebiliriz.”
Bu durumun erkekler kadar kadınlar için de geçerli olduğunu belirten Dr. Mehmet Yavuz, D1 reseptörünün iyi çalışmasının şart olduğuna da vurgu yapıyor.
Birçok rahatsızlığın tedavisinde başvurulan yöntem TMS, D1 ve D2 reseptörleri uyarabiliyor…
İtalyan ve Alman bilim adamlarının yaptıkları bir araştırmaya göre (ki, bu araştırma İstanbul’daki son Avrupa Nörofizyoloji Kongresi’nde bildirilmiştir) beyindeki Nucleus Accumbens bölgesinin TMS ile uyarılması cinsel gücü artırarak manyetik viagra etkisi yapıyor.
İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram olan çapkınlığın sosyal yaşam, çevresel, kültürel ve psikolojik faktörlerden kaynaklanan, çok yönlü bir durum olduğu uzun yıllardır biliniyor. Peki ya çapkınlığın beyin fonksiyonları ile ilişkisini biliyor muydunuz? Beynin merkezinde bulunan D1 (dopamin 1) ve D2 (dopamin 2) reseptörlerinin çalışma şekillerinin kadın-erkek ilişkisinde büyük rol oynadığını belirten Reem Nöroloji Merkezi kurucu ve doktorlarından Mehmet Yavuz, çapkınlık ve beyin fonksiyonları arasındaki bu ilişkiyi bakın nasıl anlatıyor…
Sadakat duygusu için D1 reseptörlerinin iyi çalışması şart
Beynin accumbens merkezinde bulunan D1 ve D2 reseptörlerinin çalışma şekillerinin kadın-erkek ilişkilerinde büyük rol oynadığını belirten Dr. Yavuz, D1 reseptörünün devre dışı kalması ya da iyi çalışmaması durumunda sadakat duygusunda aksama olacağını belirtiyor. Bu reseptörün erkekte de, kadında da sağlıklı çalışmamasının her iki cinste çapkınlık eğilimine yol açacağını sözlerine ekliyor.
“Reseptörler” ile “sadakat” arasındaki bağlantıyı vurgulayan Dr. Yavuz bu durumda “Çapkınlık bir beyin hastalığı mıdır?” sorusu üzerinde durulması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor, “Çok eşli erkeklerde D1 reseptörlerinin aşırı çalıştığını, hovarda, bir kadından diğerine koşan ve sürekli kadın değiştiren erkeklerde ise D1’in aşırı etkisizliğini ifade edebiliriz.”
Bu durumun erkekler kadar kadınlar için de geçerli olduğunu belirten Dr. Mehmet Yavuz, D1 reseptörünün iyi çalışmasının şart olduğuna da vurgu yapıyor.
Birçok rahatsızlığın tedavisinde başvurulan yöntem TMS, D1 ve D2 reseptörleri uyarabiliyor…
İtalyan ve Alman bilim adamlarının yaptıkları bir araştırmaya göre (ki, bu araştırma İstanbul’daki son Avrupa Nörofizyoloji Kongresi’nde bildirilmiştir) beyindeki Nucleus Accumbens bölgesinin TMS ile uyarılması cinsel gücü artırarak manyetik viagra etkisi yapıyor.
Dr. Mehmet Yavuz’a göre beynin accumbens merkezinin TMS ile uyarılması sadece cinsel gücü artırmakla kalmıyor, aynı zamanda sevgi ve aşk duygularının da tavan yapmasını sağlıyor. Ayrıca accumbens bölgesinin TMS ile resetlenmesi, D1 ve D2 reseptörlerinin çalışmasını da düzene sokacağı için erkeklerdeki çapkınlığı önleyen bir tablo olarak da karşımıza çıkabiliyor.
0 Yorumlar